Balistik füzeler, askeri stratejilerde önemli bir yere sahip olan ve özellikle uzun menzilli hedefleri vurabilen silah sistemleridir. Bu füzeler, fırlatıldıktan sonra yer çekimi etkisiyle yörüngesinde hareket ederler ve genellikle yüksek hızda uçarken, atmosferin üst katmanlarına kadar çıkabilirler. Balistik füzelerin temel özelliği, fırlatıldıktan sonra uçuş yolu boyunca kendi motorlarını kullanmamalarıdır; bunun yerine, motorları sadece fırlatma aşamasında devreye girer ve ardından füzeler yer çekimi etkisiyle hedefe doğru düşer.
Bu tür füzeler, kısa, orta ve uzun menzil olmak üzere üç ana kategoriye ayrılmaktadır. Kısa menzil balistik füzeleri genellikle 1.000 kilometreye kadar, orta menzil olanlar 1.000 ile 3.500 kilometre arasında, uzun menzil balistik füzeleri ise 3.500 kilometreyi aşan menzillere sahip olmaktadır. Balistik füzeler, nükleer, kimyasal ve konvansiyonel savaş başlıkları taşıyabilme kapasitesine sahiptir, bu da onları stratejik askeri araçlar haline getirir.
Modern balistik füzeler, gelişmiş navigasyon ve hedefleme sistemleri ile donatılmaktadır. Bu sayede füzelerin isabet oranları artırılmakta ve hedeflere ulaşma kabiliyetleri güçlendirilmektedir. Ayrıca, son yıllarda geliştirilmiş olan hipersonik balistik füzeler, ses hızını aşabilen hıza ulaşarak, geleneksel balistik füzelerin ötesinde bir tehdit oluşturmaktadır.
Balistik füzelerin kullanımı, askeri güç dengesini etkileyen önemli bir faktördür. Birçok ülke, bu sistemleri geliştirmek ve stoklamak için ciddi yatırımlar yapmaktadır. Bununla birlikte, balistik füze programları, uluslararası güvenlik sorunları ve silahlanma yarışı açısından da tartışmalı bir konu olmaya devam etmektedir. Uluslararası anlaşmalar, bu tür füzelerin yayılmasını önlemek için önemli bir çaba göstermektedir.