Son yıllarda sağlıklı beslenme trendleri ile birlikte, egzotik meyvelere olan ilgi artış göstermeye başladı. Bu bağlamda, pitaya ya da diğer adıyla ejderha meyvesi, hem lezzeti hem de sağlık faydalarıyla dikkat çekiyor. Türkiye'de daha az bilinen bu meyve, emekli bir çiftçi tarafından yetiştirilerek yörede yeni bir ekonomik modelin kapılarını araladı. Kilosu 200 TL'den satılan pitaya, tarımsal dönüşümün bir örneği olarak karşımıza çıkıyor.
Birçok kişi emeklilik sonrası dinlenmeyi tercih ederken, umudunu ve enerjisini kaybetmeyen bu çiftçi, tarım sektöründe yenilikçi bir adım atarak pitaya üretimine yöneldi. Yıllarca tarımla uğraşan çiftçi, hem bölgedeki tarım potansiyelini değerlendirmek hem de sağlıklı bir yaşam için pitaya yetiştirme kararı aldı. Yüksek pH değeri, düşük kalori ve antioksidan özellikleri ile bilinen pitaya, gerek besin değeri gerekse de görsel estetiği ile sağlıklı yaşam arayışında olanların gözdesi olmuş durumda. Pitaya bitkisi, tropikal iklimi seven bir tür olmasıyla birlikte, dikkatli bir yetiştirme süreci gerektiriyor.
Pitaya üretimi, emekli çiftçi için sadece bir hobi değil, aynı zamanda aile ekonomisine sağladığı katkı ile de önemli bir gelir kaynağı haline geldi. Kilosu 200 TL'ye satılan pitaya, hem çiftçiye hem de son tüketiciye yarar sağlıyor. Üretici, yerel pazarlarda ve organik marketlerde ürününü satarak ek bir gelir elde ediyor. Yerel halkın sağlık bilincinin artması, pitaya'ya olan talebi de yükseltiyor. Çiftçi, bu fırsatlardan yararlanarak üretimini artırmayı ve daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyor.
Pitaya'nın sağlık yararları ise bu meyvenin değerini bir kat daha artırıyor. Vücuda sağladığı faydalar arasında bağışıklık sistemini güçlendirmesi, sindirim sistemine olan olumlu etkileri ve cilt sağlığına katkıları bulunuyor. Egzotik bir meyve olarak, pazarda bulmak zor olsa da yerel üretimin artması sayesinde daha fazla kişi bu lezzeti deneme imkanına sahip. Emekli çiftçi, pitaya üretimi ile sadece kendine değil, çevresine de ilham vermiş durumda. Yerel bir ziraat odası ile iş birliği yaparak bilgilendirici seminerler düzenleyen çiftçi, bu sayede daha fazla insana pitaya konusunda bilgi sağlıyor ve yerel tarımın önemini vurguluyor.
Sonuç olarak, emeklilik döneminde farklı bir yolda ilerlemeyi seçleyen bu çiftçi, pitaya üretimi ile sadece kendi hayatını değil, çevresinin ekonomik durumunu da iyileştirmiş oluyor. Toplum sağlığına ve tarımsal bilincin artırılmasına katkıda bulunan bu girişim, diğer emeklilere de örnek teşkil edebilir. Hem sağlıklı bir yaşam hem de sürdürülebilir bir ekonomi için pitaya üretimi, Türkiye'de yeni bir ivme kazanıyor. Böylece, egzotik tarım ürünlerine olan ilgi artarken, yerli üretim desteklenmiş oluyor.