Ülkemizin tarım sektöründe önemli bir yere sahip olan soğan, hasat dönemiyle birlikte pazara sürülmeye başladı. 2023 yılının soğan hasadı, üreticilerin yüzünü güldürürken, fiyatların düşmesiyle tüketiciler de avantajlı bir durum içine girdi. Fakat, bu durumun arkasında yatan sebepleri ve pazar dinamiklerini incelemek, market raflarındaki değişimi anlamak açısından önemli.
Her yıl yaz aylarının sonlarına doğru başlayan soğan hasadı, bu yıl da planlandığı gibi başladı. Tarım üreticileri, bu yıl soğan verimliliklerinin iyi olduğunu, iklim koşullarının da mahsüller üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu ifade ediyor. Hasat dönemiyle birlikte, taze soğanın pazara giriş yapması, fiyatlarda önemli bir düşüşe neden oldu. Geçtiğimiz haftalarda marketlerde ve manavlarda soğan fiyatları kilogramda 10-15 TL civarındayken, hasat sonrası bu fiyatların 5-8 TL seviyelerine gerilediği gözlemlendi. Bu durum, tüketicilerin alışveriş yapsa da alışkanlıklarını değiştirecek olguların da göz önünde bulundurulması gerektiğinin bir işareti.
Pazar dinamiklerinin değişmesi, yalnızca fiyat düşüşü ile sınırlı kalmıyor. Üreticiler de, daha önceki yıllarda yaşanan aşırı fiyat dalgalanmalarına karşı temkinli davranarak, alım satım süreçlerini daha dikkatli yönetmeye çalışıyor. Yüksek sezonun başlamasıyla birlikte talebin artması, fiyatların yeniden yükselebileceği ya da istikrarlı bir seviyede kalabileceği anlamına geliyor. Ancak tüketicilere düşen görev, fiyatların ne yönde seyrettiğini takip ederek, sezonun en uygun dönemlerinde alışveriş yapmaktır.
Fiyatlardaki düşüşün ardında yatan çeşitli faktörler bulunuyor. Bunların başında, bu yılki soğan rekoltesinin yüksek olması geliyor. Geçtiğimiz yıllara oranla artan verimlilik, üreticilerin elindeki stoku artırarak piyasada alevlenmeye neden oldu. Ayrıca, COVID-19 pandemisi sonrası değişen tüketim alışkanlıkları ve gıda güvenliği konusundaki artan farkındalık, soğan gibi temel gıda maddelerine olan talebi etkiledi. Tarımsal üretim süreçlerinin modernizasyonu ve teknolojinin de etkisiyle, hasat dönemlerinde verimlilik artmış durumda.
Bir diğer neden ise, iç piyasaya yönelik soğanın yanı sıra, dış piyasadaki fiyatların düşmesi ve rekabetin artması. Özellikle yurtdışından gelen soğan ithalatı, fiyatları aşağı çekmeye yardımcı oldu. Ancak bu durum, yerli üreticilerin pazardaki rekabet gücünü de zayıflatma potansiyeli taşıyor. Tarımda devam eden desteğin ve üretici odaklı politikaların önemi, bu tür dalgalanmalarda daha net bir şekilde ortaya çıkıyor.
Sonuç olarak, soğan hasadı ile birlikte piyasalarda yaşanan fiyat düşüşü, hem üreticiler hem de tüketiciler açısından bir fırsat yaratmış durumda. Ancak, bu durumun sürdürülebilirliği ve tarımsal üretimdeki dengelerin sağlanması için atılacak adımlar, sektörün geleceği açısından büyük bir önem taşıyor. Tüketicilerin, satın alma davranışlarını soğan gibi temel gıda maddelerinde değişken fiyatlara göre düzenlemeleri, aynı zamanda yerli üreticinin de desteklenmesine yardımcı olacaktır. Önümüzdeki süreçte nasıl bir fiyatlandırma ve talep senaryosunun ortaya çıkacağını hep birlikte göreceğiz. Soğan hasadının voleybol maçı gibi yükselip alçalan bir grafik çizip çizmeyeceğini ancak zaman gösterecek.