Eski ABD Başkanı Donald Trump, Federal Rezerv'in (Fed) para politikalarına yönelik tepkilerini artırarak, mevcut Fed Başkanı Jerome Powell'a karşı alenen sert eleştirilerde bulundu. Trump, Powell'ın görevdeki yönetimi hakkında rahatsız edici düşüncelerini dile getirirken, görevinin sonlanmasını iple çektiğini belirtti. Bu açıklamalar, piyasaların ve ekonomistlerin dikkatini çekerken, Trump'ın bundan sonraki siyasi hamleleri hakkında farklı spekülasyonların ortaya çıkmasına neden oldu.
Donald Trump, özellikle faiz oranları üzerindeki etkilici politika kararları nedeniyle Powell'ı hedef aldı. Eski başkan, yüksek faiz oranlarının ABD ekonomisine zarar verdiğini ifade ederek, Fed'in yanlış yönlendirmeleriyle ilgili endişelerini dile getirdi. Trump, "Faiz oranlarının bu kadar yüksek olmasına gerek yok. Amerika Birleşik Devletleri, daha birçok fırsat ve potansiyel ile dolu bir ülke. Bu durumu düzeltmek için Powell'ın derhal görevden alınmasını bekliyorum,” şeklinde ifadeler kullandı.
Ayrıca, Trump'ın açıklamaları yalnızca piyasalarda bir dalgalanma yaratmakla kalmadı, aynı zamanda Fed’in politikasının yanı sıra, Biden yönetiminin ekonomik politikalarına da eleştiriler getirdi. Trump, mevcut yönetimin, Powell ve ekibi aracılığıyla yanlış bir ekonomi yönetimi sürdürdüğünü savundu. Yüksek enflasyon oranları ve artan yaşam maliyetleri gibi konulara vurgu yaparak, bu durumdan kaynaklanan sıkıntıların halk üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin altını çizdi. “Halkımızın parası ve ekonomisi için bu felakete son verilmesi gerekir,” diye ekledi.
Trump’ın eleştirileri sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi bir boyut da taşıyor. Eski başkan, Powell'ın görev süresinin sona ermesiyle birlikte Fed’de değişimin yanına geleceğini ve bu durumun iş dünyası ve yatırımcılar üzerinde daha olumlu bir etki oluşturacağını savundu. 2024 Başkanlık seçimlerine hazırlanan Trump, bu tür açıklamalarla hem kendi siyasi tabanını güçlendirmeyi hem de potansiyel olarak yeni destekçiler kazanmayı hedefliyor. Ekonomik dertlerin artması ve gelecek seçim döneminde bu durumdan faydalanma çabası, Trump'ın siyasi stratejisinde önemli bir yer edindiği görülüyor.
Sonuç olarak, Trump’ın Powell’a yönelik sert eleştirileri, Fed’in politikalarının yanı sıra, hükümetin genel ekonomi yönetimi hakkında geniş bir tartışma başlattı. Faiz oranlarının geleceği, ekonomik toparlanma süreci ve Biden yönetiminin stratejileri üzerindeki belirsizlikler, önümüzdeki dönemde dikkatle izlenecek konular arasında yer alıyor. Trump’ın açıklamaları, Amerikan ekonomisinin geleceği açısından ne denli kritik bir öneme sahip, bu yüzden bu tartışmaların Davos’tan Washington’a kadar süreceği kesin. Ekonomi dünyası ve siyasi arenada yaşanan bu tür çekişmelerin, ilerleyen günlerde daha da artmasını bekleyebiliriz.