Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurularak Türkiye Cumhuriyeti’nin temel taşlarını atmış ve milletimizin iradesini temsil eden en önemli yapılarından biri olmuştur. 105 yıllık köklü geçmişiyle TBMM, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesi ve Türkiye’nin demokratikleşme sürecinin lokomotifi olma özelliğini taşımaktadır. Bu yazımızda TBMM’nin kuruluşundan günümüze kadar uzanan serüveni, yaptığı önemli reformlar ve gelecekteki rolü üzerinde duracağız.
TBMM, Kurtuluş Savaşı sırasında, milletin egemenliğini temsil etmek amacıyla kurulmuştur. İlk meclis, 23 Nisan 1920 tarihinde 115 milletvekiliyle toplanıyor ve bu tarih, Türkiye’de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaktadır. Meclisin açılışı, Türk milletinin bağımsızlık arzusunun somut bir ifadesi olarak tarihe geçmiştir. Kuruluş sürecinde TBMM’nin aldığı kararlar, milli mücadelenin yönünü belirlemiş ve Türkiye’nin geleceğini şekillendiren taşlar olmuştur. Atatürk’ün önderliğinde, TBMM, Sevr Antlaşması gibi uluslararası antlaşmalara karşı durarak, Türkiye’nin uluslararası alanda varlığını korumuş ve Kurtuluş Savaşı’nı başarıyla sonuçlandırmıştır.
İlk yıllarında zorlu mücadeleler ve siyasi çalkantılarla karşılaşan TBMM, zamanla yeni yasalar ve düzenlemelerle Türkiye’nin modernleşme sürecinde önemli adımlar atmıştır. 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanıyla birlikte TBMM, yeni bir dönemin kapılarını açmış ve Cumhuriyetin değerlerini koruma ve geliştirme görevini üstlenmiştir. Bu dönemde gerçekleştirilen inkılaplar, TBMM’nin öncülüğünde hayata geçirilmiştir. Cumhuriyetin temel özelliklerini belirleyen yasaların çıkarılması ve laikliğin benimsenmesi bu sürecin önemli kilometre taşlarıdır.
TBMM, yalnızca yasaları çıkartan bir kurum olmanın ötesinde, halkın sesi olma misyonunu da üstlenmektedir. Milletvekilleri, seçmenleriyle doğrudan ve düzenli bir iletişim kurarak onların taleplerini ve sorunlarını meclise taşıma görevini üstlenirler. Bu bağlamda, TBMM, demokrasinin işleyişi için hayati bir rol oynamakta ve toplumun her kesiminin temsil edildiği bir platform işlevi görmektedir. Ayrıca, halkın iradesinin en üst düzeyde temsil edildiği yer olarak, Türkiye’nin siyasi yapısının da şekillenmesine katkıda bulunmaktadır.
Gelecekte, Türkiye’de demokrasi ve insan haklarının daha da geliştirilmesi için TBMM’nin üzerine düşen görevler artacaktır. Özellikle genç nüfusun siyasete katılımının artırılması ve kadın temsil oranlarının yükseltilmesi, TBMM’nin önemini daha da pekiştirecektir. Öğretim üyeleri, sivil toplum kuruluşları ve medya ile işbirliği içinde, halkın bilgiye erişimini kolaylaştırarak, demokratik bilinci artırma konusundaki çalışmalara ivme kazandırmalıdır. Ayrıca, ulusal ve uluslararası alanda, barış, adalet ve işbirliği kültürünün yaygınlaştırılmasında da TBMM büyük bir rol oynamalıdır.
Sonuç olarak, TBMM, 105 yıllık tarihi ile Türk milletinin iradesini ve bağımsızlık arzularını temsil eden bir kurum olmuştur. Geçmişten alınan derslerle, geleceğe daha güçlü adımlarla yürümek için TBMM’nin rolü her daim önemini koruyacaktır. Bugün, Türkiye’nin ve Türk milletinin gurur kaynağı olan TBMM, 105 yaşına basarak, demokrasiye yaptığı katkıları ve Türk toplumunun refahı için attığı adımları asla unutmayacak. Geçmişle bağını koruyarak, gelecek vizyonuna odaklanmakta ve milletin beklentilerine cevap vermeye devam edecektir.